Amerika’daki millet: Senatörlerinizin, Meclis’in Ocak ayının başlarında oybirliğiyle ve iki partili destekle kabul ettiği, ancak o zamandan beri Senato’da son oylamayı bekleyen federal bir “kalkan” yasa tasarısı olan BASIN Yasasını geçmek için sadece birkaç haftaları kaldı.
BASIN Yasası yasalaşırsa, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gazetecilerin gizli kaynaklarını belirlemeye veya onlardan vazgeçmeye zorlanmalarına (bir terör eylemini önlemek gibi acil durumlar hariç) karşı ülke çapında koruma sağlayacak. Tasarı aynı zamanda, hükümetin gazetecilerden veya onların kaynaklarını tespit edebilecek e-posta veya telefon sağlayıcılarından gizlice alabileceği kayıtları sınırlamak gibi başka korumalar da sağlıyor; yine acil durum tehditleri için dar bir dizi istisna dışında.
Milletvekilleri, ABD hükümetinin son zamanlardaki suiistimallerini gerekçe göstererek, geçtiğimiz yıl BASIN Yasası kapsamında gazetecilere federal koruma sağlanması için baskı yapıyordu. En son örnek, Trump yönetimi altındaki Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine CNN, The New York Times ve The Washington Post için çalışan gazetecilerin telefon kayıtlarına, sızıntının kaynağını belirlemek amacıyla gizlice el konulmasıydı.
Yakın zamanda The Verge tarafından belirtildiği gibi, gazetecilere ve onların kaynaklarına yönelik korumalar, Trump’ın ikinci döneminde giderek daha fazla önem kazanacak.
Gazetecileri bir kaynağın kimliğini vermeye zorlamak haber toplama üzerinde gerçekten caydırıcı bir etki yaratabilir. İnsanlar gazetecilerle konuşmaktan çekinecek ve bu da halkın kendilerini etkileyen konularda bilgi sahibi olma becerisine zarar verecektir. Aynı zamanda, kayıtlarını almak için hükümetin mahkeme celbi ile mücadele edecek yasal kaynaklara sahip olmayabilecek bağımsız gazetecilerden ve daha küçük yayın kuruluşlarından gelen haberlerimizi de giderek daha fazla tüketiyoruz. BASIN Yasası, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gazetecilere aynı genel korumayı sağlayacak ve aynı zamanda kamu yararına bilgi yayınlayan bağımsız gazetecileri ve yayın organlarını da kapsayacak.
Tasarı teknoloji endüstrisini doğrudan etkilemese de bir haber kaynağı olarak TechCrunch basın özgürlüklerinin korunmasından ve geliştirilmesinden yanadır. TechCrunch’ın en çok okunan ve en etkili raporlarından bazıları, sizin gibi kurumsal suistimaller konusunda bize ulaşan ve bilgi veren, start-up dünyasındaki kötü yönetimi gün yüzüne çıkaran, insan hakları ihlallerini detaylandıran ve büyük ihlalleri, veri sızıntılarını, siber saldırıları ve aksi halde rapor edilmeyecek olan suç. TechCrunch’ın kaynaklarımızı korumak için yasal taleplere karşı koyma geçmişi vardır. Bunu ancak basın özgürlüklerinin korunmasıyla yapabiliriz.
Bu noktada, Senatörler Ron Wyden, Lindsey Graham, Mike Lee ve Dick Durbin’in ortak sponsor olduğu BASIN Yasası halihazırda Senato’da iki partili bir desteğe sahip. Ancak The Times’ın bildirdiği gibi, küçük bir senatör grubunun karşı çıktığı bildirilen tasarı, Senato Yargı Komitesi’nde takılıp kaldı. Kongrenin doğası gereği, tek bir muhalif yasama sürecini süresiz olarak geciktirebilir.
Tasarı Senato’da nihai oylamayı bekliyor ve yasa tasarısının kongre oturumunun sonunda sona ermesine haftalar kaldı. ACLU’nun senatörlerinize not göndermek için kullanabileceğiniz basit bir web formu vardır veya onları doğrudan arayabilir veya e-posta göndererek onlardan BASIN Yasasına oy vermelerini isteyebilirsiniz.
Kaynak: https://techcrunch.com/2024/12/04/last-chance-for-the-senate-to-pass-the-press-act/