Google, İsrail ile yapılan tartışmalı Project Nimbus sözleşmesine ilişkin oturma eyleminin ardından 28 çalışanını kovdu

Google, şirketin Sunnyvale ve New York ofislerinde uzun süren oturma eyleminin ardından 28 personelin işine son verdi.

Çalışanlar, üç yıl önce Google ve Amazon’un İsrail hükümeti ve ordusuyla imzaladığı 1,2 milyar dolarlık bulut bilişim sözleşmesi olan Project Nimbus’u protesto ediyorlardı. İsrail’e Google Cloud’un yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojisinin tüm paketini de sağladığı bildirilen tartışmalı projenin, Google ve Amazon’un boykot baskısına boyun eğmesini engelleyen katı sözleşme hükümlerine sahip olduğu iddia ediliyor. Bu aslında ne olursa olsun İsrail’e hizmet sağlamaya devam etmeleri gerektiği anlamına geliyor.

Anlaşmazlık

Google çalışanları 2021’den bu yana sözleşmeyi protesto ediyor ve alenen azarlıyor, ancak İsrail-Filistin çatışması geçen Ekim ayında Hamas’ın saldırılarının ardından tırmanmaya devam ederken, bu huzursuzluk yalnızca İsrail’e yardım etmekle kalmayıp aynı zamanda şirketlerin işgücüne de yayılıyor. , ancak çatışmadan aktif olarak çıkar sağlıyor.

Son mitingler Google’ın Sunnyvale ve New York ofislerinin yanı sıra Amazon’un Seattle Genel Merkezi dışındaki gösterileri de içerse de, protestocular bir adım daha ileri giderek Google Cloud CEO’su Thomas Kurian’ın ofisi de dahil olmak üzere binaların içine girdiler.

Büyük teknoloji karşıtı savunuculuk şirketi Justice Speaks aracılığıyla TechCrunch’a yayınlanan bir açıklamada, New York City’deki oturma eylemi protestosuna katılan Google yazılım mühendisi Hasan Ibraheem, Google’ın İsrail ordusuna bulut ve yapay zeka altyapısı sağlayarak ” Filistin halkına yönelik soykırıma doğrudan bulaşmıştır.”

Ibraheem, “Google hiçbir sorun yokmuş gibi davranırken bile bu sözleşmeyi sonlandırmak için elimden gelen her şeyi yapmak benim sorumluluğumda” dedi. “Soykırımın altyapısını doğrudan sağlayan bir şirkette çalışma fikri midemi bulandırıyor. Liderliğe dilekçe göndermeyi denedik ama görmezden gelindiler. Artık bizi görmezden gelemeyeceklerinden emin olacağız. Mümkün olduğunca çok ses çıkaracağız. Pek çok işçi Google’ın IOF ile bir sözleşmesi olduğunu bilmiyor [Israel Offensive Forces]. Pek çok kişi meslektaşlarının Müslüman, Filistinli ve Arap oldukları ve açıkça konuştukları için tacize maruz kaldıklarını bilmiyor. Pek çok insan kendi şirketlerinin ne kadar suç ortağı olduğunun farkında değil. Bunu yaptıklarından emin olmak bizim görevimiz.”

Dokuz Google çalışanı da tutuklandı ve dördü New York’ta ve beşi Sunnyvale’de olmak üzere şirketin ofislerinden zorla uzaklaştırıldı. Justice Speaks tarafından “Nimbus dokuzu” olarak adlandırılan protestocular adına yayınlanan ayrı bir açıklamada, Kurian’la konuşmak istediklerini ancak bu taleplerinin reddedildiği belirtildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Dün gece Google, şirketin İsrail’le yaptığı 1,2 milyar dolarlık bulut bilişim sözleşmesi olan Project Nimbus hakkındaki kaygılarımızla ilgilenmek yerine bizi, yani şirketin kendi çalışanlarını tutuklama kararı aldı. Thomas Kurian’ın ofisinde oturan bizler defalarca Google Cloud CEO’su ile görüşme talebinde bulunduk ancak taleplerimiz reddedildi. Sözleşmenin imzalanmasından bu yana geçen üç yıl boyunca, belediye binaları, forumlar, binden fazla işçinin imzaladığı dilekçeler ve ilgili işçilere doğrudan erişim dahil olmak üzere şirket kanalları aracılığıyla Nimbus Projesi hakkında Google yöneticileriyle defalarca iletişim kurmaya çalıştık.

Google yöneticileri, teknolojimizin etkisine ilişkin etik sorumluluğumuzun yanı sıra bu sözleşmenin iş yeri sağlığımıza ve güvenliğimize verdiği zarara ve şirketin misilleme, taciz ve zorbalığa dayalı iç ortamına ilişkin endişelerimizi göz ardı etti. Bunun yerine, Google her fırsatta şirket içindeki ifadeleri bastırıyor ve Filistinli, Arap ve Müslüman Google çalışanlarına yönelik tacizi, korkutmayı, zorbalığı, susturulmayı ve sansüre göz yumuyor.

İşçilerin, emeklerinin nasıl kullanıldığını bilme ve ürettikleri teknolojinin zarar verecek şekilde kullanılmamasını sağlama konusunda söz sahibi olma hakları vardır. İşçilerin aynı zamanda emeklerinin bir soykırıma güç vermek için kullanılma potansiyeli nedeniyle korku, kaygı ve stres olmadan işe gitme hakları vardır. Google bizi bu temel haklardan mahrum bırakıyor, bu da bizi dün ülke çapındaki ofislerde oturmaya yöneltti.

Bu arada Google çalışanlarına, medyaya ve kamuoyuna yalan söylemeye devam ediyor. Google, dün itibarıyla Nimbus Projesi’nin “silahlar veya istihbarat servisleriyle ilgili son derece hassas, gizli veya askeri iş yüklerine yönelik olmadığını” iddia etmeye devam ediyor. Ancak TIME Dergisi’nin raporları bunun aksini kanıtlıyor. Google, İsrail Savunma Bakanlığı için özel araçlar geliştirdi ve Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırımın başlamasından bu yana İsrail ordusu olan İsrail İşgal Kuvvetleri ile sözleşmeleri iki katına çıkardı. Google yalanlarına devam ederek tüketicilere, medyaya ve en önemlisi biz işçilere saygısızlık ediyor ve onları göz ardı ediyor.

Google’ın suratsız yalanlarına sessiz kalmayacağız. Yüzlerce ve binlerce Google çalışanı, Apartheid için No Tech’in şirketin Nimbus Projesi’nden vazgeçmesi çağrısına katıldı. Google’ın bizi susturma ve endişelerimizi göz ardı etme çabalarına rağmen ısrar edeceğiz. Google, Nimbus Projesi’nden vazgeçene ve İsrail’in Filistin’deki soykırım ve apartheid devletine yardım ve yataklık etmeyi bırakana kadar örgütlenmeye ve savaşmaya devam edeceğiz..

Bir Google sözcüsü TechCrunch’a 28 çalışanın kovulduğunu ve gerekirse “araştırmaya ve harekete geçmeye devam edeceğini” doğruladı.

Sözcü, “Bu protestolar, büyük ölçüde Google’da çalışmayan bir grup kuruluş ve kişi tarafından yürütülen uzun süredir devam eden bir kampanyanın parçasıydı” dedi. “Az sayıda çalışan protestocu birkaç lokasyonumuza girdi ve düzeni bozdu. Diğer çalışanların çalışmalarını fiziksel olarak engellemek ve tesislerimize erişimlerini engellemek, politikalarımızın açık bir ihlalidir ve kesinlikle kabul edilemez bir davranıştır. Binayı terk etmek için yapılan çok sayıda talebin reddedilmesinin ardından kolluk kuvvetleri, ofis güvenliğini sağlamak amacıyla bu kişilerin kaldırılması için görevlendirildi.”