MIT ve Helsinki Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, çoğu insanın terinin Lyme hastalığını önleyebilecek bir protein içerdiğini keşfetti. Ayrıca nüfusun yaklaşık üçte birinin, kene kaynaklı enfeksiyonu daha olası hale getiren daha az koruyucu bir varyant taşıdığını da buldular.
Araştırmacılar, genom çapında bir ilişkilendirme çalışması yürüterek Lyme hastalığı olan kişilerde daha yaygın olan üç varyantı belirlediler. Bunlardan biri, yani bu vakada öncelikle ter bezlerinde üretilen bir protein türü olan sekretoglobin geninde daha önce bilinmiyordu. İn vitro olarak Lyme’a neden olan bakterilerin büyümesini önemli ölçüde engelledi, ancak farklı bir versiyonu bunu yapmak için iki kat daha fazlasına ihtiyaç duyuyordu. Ve farelere, ter proteininin normal versiyonuna maruz bırakılan Lyme bakterisi enjekte edildiğinde, farelerde hastalık gelişmedi.
Proteinin bakterileri nasıl engellediği bilinmiyor, ancak araştırmacılar bunun koruyucu cilt kremlerinde kullanılabileceğini veya antibiyotiklere yanıt vermeyen Lyme enfeksiyonlarının %10’unu tedavi etmek için kullanılabileceğini umuyor.
Yeni araştırmanın kıdemli yazarlarından biri olan MIT Biyoloji Mühendisliği Bölümü’nden Michal Caspi Tal, “Burada önleyici ve muhtemelen tedavi edici açıdan gerçek çıkarımlar olduğunu düşünüyoruz” diyor. çalışmak. Ayrıca insan vücudundaki diğer 10 sekretoglobinin de antimikrobiyal niteliklere sahip olup olamayacağını araştırmayı planlıyor.
Kaynak: https://www.technologyreview.com/2024/06/25/1093102/sweat-may-protect-against-lyme-disease/