Bulgular anlamlıdır, çünkü insanlar çoktan Columbia Üniversitesi’nde bilgisayar bilimi araştırmacısı olan ve yapay zeka ve yaratıcılık konusunda uzmanlaşmış ancak çalışmaya dahil olmayan Tuhin Chakrabarty, yaratıcıların yaratıcı olmak için yapay zekayı kullanmasına gerek olmadığını söylüyor.
Modelin yardımından yararlanmanın bazı potansiyel dezavantajları da vardır. Chakrabarty, yapay zeka tarafından oluşturulan hikayelerin anlam ve içerik açısından genel olarak benzer olduğunu ve yapay zeka tarafından oluşturulan yazıların, çok sayıda stereotip içeren, çok uzun, açıklama ağırlıklı cümleler gibi açıklayıcı bilgilerle dolu olduğunu söylüyor.
“Bu tür kendine özgü özellikler muhtemelen genel yaratıcılığı da azaltıyor” diyor. “İyi yazmak anlatmakla değil göstermekle ilgilidir. Yapay zeka her zaman anlatıyor.”
Yapay zeka modelleri tarafından oluşturulan hikayeler yalnızca bu modellerin eğitildiği verilerden yararlanabildiğinden, çalışmada üretilenler, insan katılımcıların tamamen kendi başlarına ortaya koydukları fikirlerden daha az farklıydı. Yayıncılık endüstrisi üretken yapay zekayı benimseseydi okuduğumuz kitaplar daha homojen hale gelebilirdi çünkü hepsi aynı külliyat üzerinde eğitilmiş modeller tarafından üretilecekti.
Exeter Üniversitesi İşletme Fakültesi profesörü Oliver Hauser, hızla gelişen teknolojinin toplum ve ekonomi için ne anlama geldiğiyle boğuşurken, yapay zeka modellerinin neyi yapabileceğini ve daha da önemlisi neyi yapamayacağını incelemek bu nedenle çok önemli, diyor: çalışmanın başka bir ortak yazarı. “Teknolojinin dönüştürücü olabilmesi, öyle olacağı anlamına gelmez” diyor.
Kaynak: https://www.technologyreview.com/2024/07/12/1094892/ai-can-make-you-more-creative-but-it-has-limits/